Must I remind you that Ann is also my middle name?.
Oh, it makes such a difference. It looks so much nicer. When you hear a name pronounced can't you always see it in your mind, just as if it was printed out? I can, and A-n-n looks dreadful, but A-n-n-e looks so much more distinguished. --.
Mother always gets up early in the morning.
- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
The baby needs its mother.
- Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
Maternal love is greater than anything else.
- Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.
This is his maternal grandfather.
- Bu onun anne tarafından büyük babası.
You speak like your mum.
- Annen gibi konuşuyorsun.
Mum! Can you pass me the toilet paper?
- Anne! Bana tuvalet kağıdını uzatabilir misin?
On TV we saw Mummy's office in flames.
- Televizyonda annemizin bürosunu alevler içinde gördük.
Mummy, where's my hanky?
- Anne, mendilim nerede?
Mom is older than Dad.
- Annem babamdan daha yaşlı.
Mom made a cake for my birthday.
- Annem doğum günüm için bir pasta yaptı.
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
Mama had a crippled face.
- Anne felçli bir yüze sahipti.
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
Your mamma's so fat, she'd break London Bridge.
- Senin annen o kadar şişmanki, Londra Köprüsü'nü çökertiyordu.
All moms should breastfeed their kids.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
All moms should breastfeed their children.
- Bütün anneler çocuklarını emzirmeli.
God could not be everywhere, therefore he created mothers.
- Tanrı her yerde olamazdı . Bu yüzden anneleri yarattı .
Mothers often pamper their children.
- Anneler çoğunlukla çocuklarını şımartırlar.
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
Mama had a crippled face.
- Anne felçli bir yüze sahipti.
My mother's father is my maternal grandfather.
- Annemin babası, anne tarafından dedemdir.
Maternal love is the greatest thing.
- Anne sevgisi en muhteşem şeydir.