Must I remind you that Ann is also my middle name?.
Oh, it makes such a difference. It looks so much nicer. When you hear a name pronounced can't you always see it in your mind, just as if it was printed out? I can, and A-n-n looks dreadful, but A-n-n-e looks so much more distinguished. --.
The baby needs its mother.
- Bebeğin annesine ihtiyacı vardır.
This child's mother is an announcer.
- Bu çocuğun annesi bir sunucu.
Maternal love is greater than anything else.
- Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.
This is his maternal grandfather.
- Bu onun anne tarafından büyük babası.
My mum likes tea very much.
- Annem çayı çok sever.
He voluntarily helped his mum clean.
- O, gönüllü olarak annesinin temizlik yapmasına yardımcı oldu.
Mummy, where's my hanky?
- Anne, mendilim nerede?
On TV we saw Mummy's office in flames.
- Televizyonda annemizin bürosunu alevler içinde gördük.
Mom was busy with her sewing.
- Annem dikiş işleriyle meşguldü.
My mom doesn't speak English very well.
- Annem İngilizce'yi çok iyi konuşamaz.
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
Mammy, you are an exploiter!
- Anne, sen bir sömürücüsün!
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
I still call my mother Mama.
- Hâlâ anneme ana diyorum.
Your mamma's so fat, she'd break London Bridge.
- Senin annen o kadar şişmanki, Londra Köprüsü'nü çökertiyordu.
Mama, is it okay if I go swimming?
- Yüzmeye gidebilir miyim, anne?
How many eggs did mammy buy?
- Annen kaç tane yumurta aldı?
This is his maternal grandfather.
- Bu onun anne tarafından büyük babası.
Maternal love is greater than anything else.
- Anne sevgisi her şeyden daha büyüktür.
... and said, Ann, my husband has had four jobs in three years, part-time jobs. He's lost ...
... Ann yesterday was a rally in Denver, and a woman came up to her with a baby in her arms ...