Definition von anlauf im Englisch Türkisch wörterbuch
- starting
- {s} başlama
Ne yaparsan yap,doğru adımla başlamak kaçınılmazdır.
- Whatever you're doing, starting off on the right foot is essential.
Doğum, yaşam macerası için başlama noktasıdır.
- Birth is the starting point for life's adventures.
- starting
- ilk hareket
- starting
- marş
- runway
- Uçak pisti
- runway
- (Moda) Podyum
Supermodel Heidi Klum returned to the runway on Thursday.
- starting
- başlangıç
Sürücüler başlangıç çizgisindeler ve gitmek için çok istekliler.
- The drivers are at the starting line and raring to go!
Tüm başarıların başlangıç noktası arzudur.
- The starting point of all achievement is desire.
- runway
- patika/yatak/pist
- runway
- {i} pist
Uçak piste güvenli şekilde indi.
- The airplane landed safely on the runway.
- runway
- (Askeri) PİST: Bir iniş şeridinin merkezi boyunca, uçakların, normal olarak, iniş kalkış yaptıkları stabilize ve döşeli yol
- runway
- (isim) pist, uçak pisti, koşu pisti, geçit, geçit köprüsü
- runway
- {i} geçit köprüsü
- runway
- {i} (havaalanında) pist
- runway
- {i} koşu pisti
- runway
- ırmak yatağı
- starting
- (isim) başlama, hareket, çalışma, çalıştırma, koyulma
- starting
- {i} çalışma
O, yeni proje üzerinde çalışmaya başlamada hiç zaman kaybetmedi.
- She lost no time in starting to work on new project.
- starting
- {s} çıkış
- starting
- {i} hareket
İstasyona vardığımda tren tam hareket etmek üzereydi.
- The train was just on the point of starting when I got to the station.
- starting
- {i} koyulma
