anlaşılabilir

listen to the pronunciation of anlaşılabilir
Türkisch - Englisch
discoverable
deductive
comprehensible
intelligible

Norwegian, Swedish and Danish are mutually intelligible to a high degree. - Norveççe, İsveççe ve Danimarkaca karşılıklı olarak yüksek derecede anlaşılabilirdir.

deducible
apprehensible
understandable

It was an understandable accusation. - O anlaşılabilir bir suçlamaydı.

It's an understandable mistake. - Bu anlaşılabilir bir hata.

intelligent
fathomable
perceptible
anlaş
(Bilgisayar) negotiate

The two countries will negotiate a settlement to the crisis. - İki ülke kriz için bir anlaşma görüşecekler.

The next step was to negotiate terms of a peace treaty. - Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.

anlaş
cotton up to
anlaş
agree with

I've got to agree with Tom on this one. - Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.

Tom and I usually agree with each other. - Tom ve ben genellikle birbirlerimizle anlaşırız.

anlaş
concur
anlaş
{f} handshake
anlaş
{f} handshaking
anlaş
{f} assent
anlaş
concurring
anlaşılabilir
Favoriten