ankündigung

listen to the pronunciation of ankündigung
Deutsch - Türkisch
duyurulma
duyurum
Englisch - Türkisch

Definition von ankündigung im Englisch Türkisch wörterbuch

advertisement
reklam

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun? - If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?

Gazeteden reklam kesti. - He cut the advertisement out of the newspaper.

advertisement
{i} reklâm

Eski kanepeni satmak istiyorsan neden yerel bir gazeteye bir reklam koymuyorsun? - If you want to sell your old sofa, why not put an advertisement in the local paper?

Yeni yayınlar için gazeteye bir reklam koydum. - I put an advertisement for the new publications in the newspaper.

announcement
{i} duyuru

Yapacak küçük bir duyurum var. - I have a little announcement to make.

Az önce yapılan duyuruyu anlayamadım. - I couldn't understand the announcement that was just made.

announcement
anons
announcement
ilan

Gazeteye bir ilan verdi. - He put an announcement in the newspaper.

Biz tüm personel salonlarında duyuru ilan edeceğiz. - We will post the announcement in all the staff lounges.

advertisement
{i} duyuru
announcement
haber (tv, radyo)
advertisement
ilan

İndirimler ve satışlarla ilgili ilanlar sürekli olarak Tom'un cep telefonuna geliyor. - Advertisements for discounts and sales constantly arrive on Tom's mobile phone.

Buraya yakın kiralık bir daire olduğunu gazete ilanlarından okudum. - I read in the newspaper advertisements that there is an apartment for rent near here.

announcement
bildiri
announcement
{i} duyurma
announcement
{i} haber
announcement
tebliğ
announcement
Bildirim