Caddeler parlak bir biçimde aydınlatılmış.
- The streets are brightly lit.
Sahne her iki taraftan aydınlatılmıştı.
- The stage was lit from both sides.
Ben biraz daha erken çıksaydım, son treni yakalardım.
- If I had left a little earlier, I would have caught the last train.
O resmi daha iyi görmek için, biraz yaklaşmak istiyorum.
- In order to see that picture better, I want to get a little closer.
Tom boş odaya girdi ve hemen küllükte yanan bir sigara fark etti.
- Tom entered the empty room and immediately noticed a lit cigarette in the ashtray.
Tom sağ elinde yanan bir mum tutuyor.
- Tom is holding a lit candle in his right hand.
Tom birkaç büyük bardak şarap içti ve biraz sarhoş oldu.
- Tom has had several large glasses of wine and has gotten a little drunk.
Tom biraz sarhoş görünüyor.
- Tom seems a little drunk.
O evlenmek için biraz genç görünüyor.
- She looks a little young to get married.
Eğer iyi hissetmiyorsan, belki de yatakta biraz daha dinlenmelisin.
- If you aren't feeling well, maybe you should rest in bed a little longer.
Yataktan çıkmadan önce günün geriye kalanında ne yapacağım hakkında düşünerek biraz zaman harcarım.
- Before I get out of bed, I spend a little time thinking about what I'll be doing the rest of the day.