angesteuert

listen to the pronunciation of angesteuert
Englisch - Türkisch

Definition von angesteuert im Englisch Türkisch wörterbuch

controlled
kontrol edilmiş
controlled
denetlenmiş
controlled
kontrollü

Nükleer reaktörün koruyucu somut tabakası kontrollü patlamalar kullanılarak imha edilecek. - The concrete layer of the nuclear reactor's shielding will be destroyed using controlled explosions.

Araba dijital kontrollü klima ile donatılmıştır. - The car is equipped with digitally controlled air conditioning.

controlled
denetimli
controlled
{f} kontrol et

Fadıl, bölgedeki uyuşturucu ticaretini kontrol etti. - Fadil controlled the drug trade in the area.

Tom her şeyi kontrol etti. - Tom controlled everything.

controled
kontrollü