anger, wrath; wildness, madness; violence

Englisch - Türkisch

Definition von anger, wrath; wildness, madness; violence im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

fury

hiddet

Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu. - The fury of the storm frightened the children.

fury

{i} öfke

Tom'un üzüntüsü hızla öfkeye döndü. - Tom's sadness quickly turned to fury.

Müzik öfkeye ses, eğlenceye şekil verir. - Music gives sound to fury, shape to joy.

fury

{i} kızma

fury

{i} yılan saçlı tanrıça

fury

büyük öfke

fury

korkunç öfke

fury

(isim) öfke, hiddet, sinir, gazap, kızma, çılgınlık, kızgın kadın, kızgınlık, şirret kadın, yılan saçlı tanrıça, yılan saçlı üç tanrıçadan biri

fury

{i} gazap

fury

çok öfkeli kadın

fury

şirret kadın in a fury ofkeli Iike fury kdili hiddetle

fury

taş kınlık

fury

çok hızlı

fury

i hiddet

fury

{i} kızgın kadın

fury

{i} kızgınlık

fury

çıIgınlık

fury

bh Yunan efsanelerinde suçluları ce zalandırmakla gorevli ve yılan saçlı uç tanrı çadan biri

Englisch - Englisch

Definition von anger, wrath; wildness, madness; violence im Englisch Englisch wörterbuch

{i} fury

Silbentrennung

anger, wrath; wildness, madness; vi·o·lence