Onun istenilenden çok farklı bir etkisi vardı.
- It had an effect very different from the one intended.
Bu ürün özel kullanım için tasarlanmıştır.
- This product is intended for private use only.
Sanırım bu sizin için tasarlanmış.
- I think this was intended for you.
Bu ders kitabı yabancı öğrencilere yöneliktir.
- This textbook is intended for foreign students.
Genç insanlara yönelik kitaplar iyi satacaktır.
- Books intended for young people will sell well.
Şimdiye kadar ev ödevimi bitirtmeyi planlamıştım.
- I'd intended to have my homework finished by now.
İşler planlandığı gibi gitmedi.
- Things did not go as intended.