Ben o anekdottan çok etkilendim.
- I was very influenced by that anecdote.
Dedemin anekdotlarını seviyorum.
- I love my grandfather's anecdotes.
Onun fıkraları hepimizi eğlendirir.
- Her anecdotes amuse us all.
Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır.
- My grandfather tells hundreds of anecdotes.
Büyük babam yüzlerce kısa hikaye anlatır.
- My grandfather tells hundreds of anecdotes.
... Mr. Chairman, I have one other anecdote to tell you. ...
... And I don't want to belabor the anecdote, ...