Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

and delivers decisions, dispensations, etc

listen to the pronunciation of and delivers decisions, dispensations, etc
Englisch - Türkisch

Definition von and delivers decisions, dispensations, etc im Englisch Türkisch wörterbuch

penitentiary
{i} hapishane

Tom bir eyalet hapishanesinden kaçtı. - Tom escaped from a state penitentiary.

Tom bir eyalet hapishanesine gönderildi. - Tom was sent to a state penitentiary.

penitentiary
{i} cezaevi

Tom Jackson, ABD polis müdürü, mahkumlara devlet cezaevine kadar eşlik etti. - Tom Jackson, a US Marshal, escorted prisoners to a state penitentiary.

Tom'a bir devlet cezaevinde ömür boyu hapis cezası verildi. - Tom was imprisoned for life at a state penitentiary.

penitentiary
(Askeri) AĞIR SUÇLU CEZAEVİ: Genel olarak. ağır bir suçtan dolayı mahkum edilmiş eski ve azılı mahpuslar için ayrılan hapis, disiplin veya ıslah yeri gibi sivil ceza müessesesi
penitentiary
ıslahevi/cezaev
penitentiary
{s} pişmanlığa ait
penitentiary
{i} ıslahevi
penitentiary
{i} kilise mahkemesi başkanı rahip
penitentiary
{s} suçluları ıslah etme ile ilgili
penitentiary
ağır suçla ilgili
Englisch - Englisch
penitentiary