O Taro'nun erkek kardeşi.
- He is Taro's brother.
Erkek kardeşim, ben kadar büyük.
- My brother is as large as I.
Endişeler onu hızla yaşlandırdı.
- Worries aged him rapidly.
Tom biraz yaşlanmadı.
- Tom hasn't aged one bit.
Kayınbiraderim geçen çarşamba vefat etti.
- My brother-in-law passed away last Wednesday.
O benim kız kardeşimin kocası. O benim kayınbiraderim.
- He's my sister's husband. He's my brother-in-law.
Dört buçuk yaşında yüzmeyi öğrendim.
- I learned to swim aged four and a half.
Fadıl, 76 yaşında doğal nedenlerden dolayı hapishanede öldü.
- Fadil died in prison, aged 76, of natural causes.
Erkek kardeşinle birlikte okula gittim.
- I went to school with your brother.
Bugün Tom'un erkek kardeşiyle birlikte sinemaya gideceğim.
- Today I'll go to the cinema with Tom's brother.