Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.
- Four armed men held up the bank and escaped with $4 million.
Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.
- At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand.
Hırsız bana vurdu ve gözümü morarttı ve daha sonra kaçtı.
- The thief hit me and gave me a black eye and then ran off.
İzlandaca bir cümlenin İngilizce bir çevirisi varsa ve İngilizce cümlenin Svahilice bir çevirisi varsa, daha sonra bu, dolaylı olarak İzlandaca cümle için Svahilice bir çeviri sağlayacaktır.
- If an Icelandic sentence has a translation in English, and the English sentence has a translation in Swahili, then indirectly, this will provide a Swahili translation for the Icelandic sentence.
Dima bir gecede 25 adamla yattı ve sonra onları öldürdü.
- Dima slept with 25 men in one night and then killed them.
Önce Hong Kong'a gideceğiz ve sonra Singapura gideceğiz.
- We'll go to Hong Kong first, and then we'll go to Singapore.
Köpeğimi ne sıklıkta ve ne kadar beslemeliyim?
- How often and how much should I feed my dog?
İyi sağlık düzgün beslenme ve ölçülü egzersizden ibarettir.
- Good health consists of proper eating and moderate exercise.
O hastalandı, ve bu yüzden yurt dışına gitmekten vazgeçti.
- He fell ill, and therefore he gave up going abroad.
Biz trafikte yarım saat kadar durdurulduk ve bu yüzden geç vardık.
- We were held up for half an hour in the traffic and so we arrived late.
Tom'un ve senin arkadaşlarının nereye gittiğini biliyor musun?
- Do you know where Tom and your friends went?
Tek bir hata, ve sen bir fiyaskosun.
- A single mistake, and you are a failure.
If an internal node is encountered that contains a mask, the search key is logically ANDed with the mask and another search is made of the subtree.
Five and six are eleven.
Boys and girls come out to play.
bread, butter and cheese.
Call and see whether John is coming over.
A: I don't have a key. B: And... A: And I need one to get in.
I mended the chair and it broke again.
Peter answered, and sayde: master, and thou be he, bidde me come unto the on the water.
We want to move to a new town, buy a house, start a family and that.
... we have put those things aside and placed our collective shoulder ...
... with people with pre-existing conditions. That's part of my health care plan. And what ...