ancient, archaic; no longer in use, outdated; disappearing; useless

Englisch - Türkisch

Definition von ancient, archaic; no longer in use, outdated; disappearing; useless im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

obsolete

(Tıp) Artık kullanılmayan, modası geçmiş, metruk

obsolete

(Ticaret) süresi dolan

obsolete

artık kullanılmayan

obsolete

(Kanun) mülga

obsolete

eski

Bu eski bir kullanımdır. - This is an obsolete usage.

Bilgisayarınız eskimiş. Yeni bir tane almalısınız. - Your computer is obsolete. You need to buy a new one.

obsolete

modası geçmiş

Televizyon ortam olarak her halükarda modası geçmiş. - Television is obsolete as a medium in any case.

obsolete

eskimiş

Bilgisayarınız eskimiş. Yeni bir tane almalısınız. - Your computer is obsolete. You need to buy a new one.

obsolete

köhne

obsolete

Zaman aşımına uğrayıp, kullanılmaz duruma gelmiş

obsolete

obsoleteness modası geçmişlik

obsolete

{s} eskilerine oranla az gelişmiş [biy.]

obsolete

modası geçmiş eskilerine oranla az gelişmiş

obsolete

(sıfat) eski, kullanılmayan, modası geçmiş, eskilerine oranla az gelişmiş [biy.]

obsolete

eskimişlik

obsolete

{s} kullanılmayan

obsolete

{s} kullanılmayan, modası geçmiş (sözcük, makine, görenek v.b.)

obsolete

(Tıp) Karışık, muğlak, belirsiz

Englisch - Englisch

Definition von ancient, archaic; no longer in use, outdated; disappearing; useless im Englisch Englisch wörterbuch

{s} obsolete

Silbentrennung

ancient, archaic; no long·er in use, outdated; disappearing; use·less