anbruch

listen to the pronunciation of anbruch
Deutsch - Türkisch
r. 'anbruh başlangıç
{'anbruh} r başlangıç
Englisch - Türkisch

Definition von anbruch im Englisch Türkisch wörterbuch

beginning
başlangıç

Başlangıçta Tanrı göğü ve yeri yarattı. - In the beginning God created the heaven and the earth.

İyi bir başlangıç iyi bir bitiş yapar. - A good beginning makes a good ending.

beginning
{i} baş

Önümüzdeki ayın başında Tokyo'ya varacak. - She will arrive in Tokyo at the beginning of next month.

Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır. - Birth is, in a manner, the beginning of death.

advent
varış
advent
ilerleyiş
beginning
başlangıç noktası
beginning
neşet
beginning
başlayarak

Önümüzdeki hafta başlayarak yeni bir ders kitabı kullanacağız. - Beginning next week, we'll be using a new textbook.

advent
geliş

Euronun gelişi yeni binyılın işaretidir. - The advent of the euro is the beacon for the new millennium.

Hikaye gizemli bir macera etrafında gelişiyor. - The story revolves around a mysterious adventure.

beginning
{f} başla

O, başlangıçta zor olacak, fakat her şey başlangıçta zordur. - At the beginning it'll be tough, but everything's tough at the beginning.

Doğum,bir şekilde,ölümün başlangıcıdır. - Birth is, in a manner, the beginning of death.

advent
varis
advent
Bir şeyin gelişi , ortaya çıkışı

1. The advent of revolution. 2. The advent of technology.

advent
(Askeri) ADVENT UYDUSU: 24 saatlik bir ekvator yörüngesinde uydu repetörlerden faydalanarak ani mikrodalga haberleşme imkanı sağlayan bir muhabere uydusu
advent
gelme,varış
beginning
menşe
beginning
mebde
beginning
(sıfat) başlangıç, ilk
beginning
{i} köken