Mary sonuçları analiz etti.
- Mary has analyzed the results.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Eğitimin zorunlu karakteri çocukların içinde öğrenme arzusu geliştirmek için çeşitli şekillerde çalışmaya adanmış işlerin çokluğunda nadiren analiz edilir.
- The mandatory character of schooling is rarely analyzed in the multitude of works dedicated to the study of the various ways to develop within children the desire to learn.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Havacılık uzmanı, istatistikleri ayrıntılı olarak analiz etti.
- The aviation expert analyzed the statistics in detail.
Verileri analiz etmek çok zaman aldı.
- It took a great deal of time to analyze the data.
Öğrenciler kitaptan bir alıntıyı analiz etmek zorundalar.
- The students have to analyze an excerpt from the book.
Onlar sonuçları analiz etti.
- They analyzed the results.
Bunu analiz etmenizi istiyorum.
- I want you to analyze this.
... which can be analyzed by the community with the experiences ...