an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth

listen to the pronunciation of an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth
Englisch - Türkisch

Definition von an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth im Englisch Türkisch wörterbuch

plant
{f} dikmek (bitki)
plant
bitkilendirmek
plant
(Tıp) plant
plant
yerleştirmek (bomba vb)
plant
(çalınan ya da yasak bir şeyi) kiminse üzerine saklayıp onu suçlu göstermek
plant
demirhane
plant
{i} bitki

Soğuk hava birçok bitkinin çiçek açmasını engeller. - Cold weather keeps many plants from blooming.

Bitkilerinle konuşur musun? - Do you talk to your plants?

plant
Casus

The new guy turned out to be a plant.

plant
Bir tesisiste üretilip, paketlenmiş (plant mılk)
plant
{i} argo hile, oyun, tuzak
plant
{i} bitki, ot
plant
(isim) bitki, dikme, tesis, işletme, fabrika, malzemeler, demirbaş, dolandırıcılık, hile, ihbarcı, fidan
plant
atelye
plant
{f} ekmek

Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul. - My mother is busy planting flowers in the garden.

Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız. - First of all, we have to plant all these seeds.

plant
{i} fabrika

Valentina sekiz yaşındayken 1945 yılında okula başladı. O, 1953 yılında bir tekstil fabrikasında çalışmaya başlamak için okulu bıraktı. - Valentina started school in 1945 when she was eight years old. She left school to begin working in a textile plant in 1953.

Boston'da bir fabrikamız var. - We have a plant in Boston.

plant
{i} seyircilerin arasında oturup rol yapan
plant
hile oyun
plant
{i} teçhizat
plant
(fiil) dikmek, ekmek, koymak, yeşillendirmek, ağaçlandırmak, kurmak, dikmek (bitki), ağaç olmak, kök salmak, aşılamak (fikir), indirmek, yapıştırmak, çarpmak, vurmak, adam koymak, saklamak, gizlemek, yüklemek, yutturmak, bırakmak
Englisch - Englisch
plant