Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth

listen to the pronunciation of an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth
Englisch - Türkisch

Definition von an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth im Englisch Türkisch wörterbuch

plant
{f} dikmek (bitki)
plant
bitkilendirmek
plant
(Tıp) plant
plant
yerleştirmek (bomba vb)
plant
(çalınan ya da yasak bir şeyi) kiminse üzerine saklayıp onu suçlu göstermek
plant
demirhane
plant
{i} bitki

Yağmur ormanlarının, dünya yüzeyinin sadece yüzde ikisini kaplamasına rağmen; vahşi bitki, hayvan ve bitki türlerinin yarısından fazlası orada yaşar. - Although rainforests make up only two percent of the earth's surface, over half the world's wild plant, animal and insect species live there.

Bitkilerinle konuşur musun? - Do you talk to your plants?

plant
Casus

The new guy turned out to be a plant.

plant
Bir tesisiste üretilip, paketlenmiş (plant mılk)
plant
{i} argo hile, oyun, tuzak
plant
{i} bitki, ot
plant
(isim) bitki, dikme, tesis, işletme, fabrika, malzemeler, demirbaş, dolandırıcılık, hile, ihbarcı, fidan
plant
atelye
plant
{f} ekmek

Öncelikle bütün bu tohumları ekmek zorundayız. - First of all, we have to plant all these seeds.

Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul. - My mother is busy planting flowers in the garden.

plant
{i} fabrika

Ham petrol bu fabrikada arıtılır. - Crude oil is refined at this plant.

Valentina'nın annesi bir tekstil fabrikasında çalıştı. - Valentina's mother worked in a textile plant.

plant
{i} seyircilerin arasında oturup rol yapan
plant
hile oyun
plant
{i} teçhizat
plant
(fiil) dikmek, ekmek, koymak, yeşillendirmek, ağaçlandırmak, kurmak, dikmek (bitki), ağaç olmak, kök salmak, aşılamak (fikir), indirmek, yapıştırmak, çarpmak, vurmak, adam koymak, saklamak, gizlemek, yüklemek, yutturmak, bırakmak
Englisch - Englisch
plant
an oyster which has been bedded, in distinction from one of natural growth

    Silbentrennung

    an oys·ter which has been bedded, in dis·tinc·tion from one of na·tu·ral growth

    Aussprache

Favoriten