an oversize, usually older, luxury car

listen to the pronunciation of an oversize, usually older, luxury car
Englisch - Türkisch

Definition von an oversize, usually older, luxury car im Englisch Türkisch wörterbuch

canoe
{i} kano

Tom ve Mary onları son gördüğümde nehrin aşağısına doğru bir kanoda kürek çekiyorlardı. - Tom and Mary were paddling a canoe down the river the last time I saw them.

Tom ve Mary kanolarında nehrin aşağısına doğru sürüklendiler. - Tom and Mary drifted down the river in their canoe.

canoe
{f} kano yap

Tom, Mary'nin yalnızca bir kez onunla birlikte kano yapmış olduğunu söyledi. - Tom said Mary has only gone canoeing with him once.

Tom nadiren kendi başına kano yapmaya gider. - Tom seldom goes canoeing by himself.

canoe
Kano ile taşımak
canoe
Kano ile yol almak, kano kullanmak
canoe
Kendi işini kendin gör
canoe
{i} kano ile gezmek
canoe
hafif sandal
canoe
{i} kano kullanmak
canoe
kano,v.kano yap: n.kano
canoe
kanoyla taşı/git
Englisch - Englisch
canoe
an oversize, usually older, luxury car
Favoriten