Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an organism from which a plant or animal is immediately biologically descended

listen to the pronunciation of an organism from which a plant or animal is immediately biologically descended
Englisch - Türkisch

Definition von an organism from which a plant or animal is immediately biologically descended im Englisch Türkisch wörterbuch

parent
(isim) ebeveyn
parent
{i} çoğ. ana baba, ebeveyn: My parents and your parents are old friends. Bizim ana babalarımız eski dost. the
parent
temel
parent
veli

Tom veli görüşmesine gitti. - Tom went to the parent-teacher meeting.

Veliler okul törenine davet edilecek. - The parents will be invited to the school celebration.

parent
(Ticaret) ana ortaklık
parent
(Ticaret) ana şirket
parent
baş

Ebeveynleri onun sınavdaki başarısından memnunlardı. - His parents were glad at his success in the examination.

Ebeveynlerinden başka hiç kimse onu çok iyi tanımıyor. - Apart from his parents, no one knows him very well.

parent
ana ya da baba
parent
ana baba

Ana babasından miras kalan bir apartmana henüz taşındı. - He just moved into an apartment he inherited from his parents.

Tom hastalıklı bir çocuktu ve ana babası tarafından şımartılmıştı. - Tom was a sickly child and was mollycoddled by his parents.

parent
(Tıp) paran

Parantez içindeki kelimeleri kısaltılmış şekle koyun. - Put the words in parentheses into abbreviated form.

Bu ifadeyi parantezler içine koymalısın. - You should put this phrase in parentheses.

parent
ebeveyn

Yurtdışında okuma kararım ebeveynlerimi şaşırttı. - My decision to study abroad surprised my parents.

Ebeveynlerinin görüşü onun kazandıklarını aptal bir kıza harcamasıydı. - His parents' view was that he was wasting his earnings on a silly girl.

parent
valideyn
parent
ç.ana baba
parent
ana

Bazı ana babalar çocukları hakkında gereksiz yere endişelenirler. - Some parents worry unnecessarily about their children.

Tom ve Mary ana-babası bir intihar bombacısı tarafından öldürülmüş iki çocuğu evlat edindiler. - Tom and Mary adopted two children whose parents had been killed by a suicide bomber.

parent
(Tıp) Anne veya baba
parent
kaynak
parent
{i} anne/baba
Englisch - Englisch
parent
an organism from which a plant or animal is immediately biologically descended

    Silbentrennung

    an or·ga·ni·sm from which a plant or a·ni·mal I·s im·me·di·ate·ly bi·o·lo·gi·cal·ly descended

    Türkische aussprache

    ın ôrgınîzım fırm hwîç ı plänt ır änımıl îz îmidiıtli bayıläcîkli dîsendıd

    Aussprache

    /ən ˈôrgəˌnəzəm fərm ˈhwəʧ ə ˈplant ər ˈanəməl əz əˈmēdēətlē bīəˈläʤəklē dəˈsendəd/ /ən ˈɔːrɡəˌnɪzəm fɜrm ˈhwɪʧ ə ˈplænt ɜr ˈænəməl ɪz ɪˈmiːdiːətliː baɪəˈlɑːʤɪkliː dɪˈsɛndəd/
Favoriten