Birleşmiş Milletlerin büyük elçisiydi.
- He was ambassador to the United Nations.
Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
- She's the French ambassador to Portugal.
Onun tutkusu bir büyükelçi olmaktır.
- Her ambition is to become an ambassador.
Büyükelçi bu gece Japonya'dan ayrılıyor.
- The ambassador is leaving Japan tonight.
Portekiz'in Fransız büyük elçisidir.
- She's the French ambassador to Portugal.
İngiltere'ye büyük elçi olarak atandı.
- He was appointed ambassador to Britain.