an office, employment, charge, power

listen to the pronunciation of an office, employment, charge, power
Englisch - Türkisch

Definition von an office, employment, charge, power im Englisch Türkisch wörterbuch

function
{i} işlev

Bu tablo ozon tabakasının işlevini gösteriyor. - This chart illustrates the function of ozone layer.

Sanırım her şey işlevsel. - I think everything is functional.

function
{i} fonksiyon

Beynin fonksiyonu hakkında çalışıyorlar. - They study about the function of the brain.

Sinüs ve kosinüs fonksiyonları -1 ve 1 arasında bir değer alır (-1 ve 1 dahil). - The functions sine and cosine take values between -1 and 1 (-1 and 1 included).

function
{i} görev

Böyle görev yapamayız. - We can't function like this.

function
(Kanun) görevini icra etme
function
icra edilmekte olan
function
(Kanun) görevini icra etmek
function
faaliyette bulunmak
function
musamere
function
fonksiyonunu yerine getirmek
function
{i} hizmet
function
{f} işlemek
function
iş görmek
function
çalışmak
function
resmi ya da özel tören
function
{i} iş, görev, vazife, işlev, fonksiyon
function
{i} yükümlülük
function
{i} tören, merasim
function
(fiil) işlevini yerine getirmek, işlemek, çalışmak
Englisch - Englisch
{n} function