Fiillerin hepsi bir nesneye ihtiyaç duyuyor değildir.
- Not all verbs require an object.
On aylık çok sıkı bir çalışmadan sonra, bazen ısıtılmamış bir kubbede gece boyunca çalışarak, Clyde Tombaugh Pluto adını verdiği bir nesne keşfetti.
- After ten months of very hard work, sometimes working through the night in an unheated dome, Clyde Tombaugh discovered an object he named Pluto.
Benim sol kulağımda yabancı bir cisim var.
- I have a foreign object in my left ear.
Yolda duran garip bir cisim buldum.
- I found a strange object lying on the road.
Amacım önerine itiraz etmek değil.
- I don't mean to object to your proposal.
Tamamen objektif olmayabilirim.
- I may not be completely objective.
Kadınlar objeler değiller.
- Women are not objects.
Nesnenin yüzeyi oldukça pürüzlü.
- The surface of the object is fairly rough.
Nesneyi tarif edebilir misiniz?
- Can you describe the object?
Erkekler amaçlarına ulaştı.
- The men achieved their objectives.
Pazarlama bölümü ve satış bölümü hedefleri mutlaka aynı değildir.
- The objectives of the marketing department and the sales department are not necessarily the same.
Ayaklanma, hedeflerine ulaşmakta başarısız oldu.
- The uprising failed to achieve its objectives.
Bu eşyalar satılık değildir.
- These articles are not for sale.
Vergiden muaf eşyaların var mı?
- Do you have any tax-free articles?
Bu mallar gümrük vergisinden muaftır.
- These articles are all exempt from duty.
Gerekirse özel bir ücret ödeme konusunda herhangi bir itirazım yok.
- I have no objection to paying a special fee if it is necessary.
Onun kitabı eleştiri konusu haline geldi.
- His book became an object of criticism.
Grevler hakkında makaleler yazıyorum.
- I am writing articles about strikes.
Okul gazetesi için bir makale yazıyorum.
- I'm writing an article for the school newspaper.
Bu makale hakkında düşündüklerini lütfen bana söyle.
- Please tell me what you think about this article.
O, onun makaleyi yazmak için kullandığı bilgisayardır.
- That's the computer he used to write the article.
İsimler, zamirler, fiiller, sıfatlar, zarflar, makaleler, edatlar, bağlaçlar, ve ünlemler İngilizcede konuşma parçalarıdır.
- Nouns, pronouns, verbs, adjectives, adverbs, articles, prepositions, conjunctions, and interjections are the parts of speech in English.
Çantasında çeşitli şeyler var.
- There are a variety of articles in her purse.
Bu makale bana TV'de gördüğüm bir şeyi hatırlatıyor.
- This article reminds me of something I saw on TV.
Japonya umarım anayasasının 9. maddesine uyar.
- I hope that Japan will abide by Article 9 of her Constitution.
Sözleşme maddesini yine oku.
- Read the article again.
Dehşet veren bir şeydi.
- It was an object of terror.
Aslında beni hiç sevmiyorsun. Tek önem verdiğin şey matematik! Ne münasebet, seni seviyorum! Kanıtla! Peki. Sevdiğim şeyler A kümesi olsun...
- You don't really love me at all. You only care about your math stuff! Not at all, I do love you! Prove it! Okay. Let A be the set of the objects I love...
Objektif olarak bakınca, onun görüşleri rasyonalizmden epey uzak.
- From an objective viewpoint, his argument was far from rational.
Metinler hiç objektif değiller.
- Texts are never objective.
a sales article.
... every object in the universe moves. We know all the moves of matter and energy. That's ...
... any piece of information. We blink, we can recognize any object, recognize any person, ...