Geleneğe göre, gelin uyumlu olmalıdır.
- According to custom, the bride should be compliant.
Onun konuşması duygularıyla uyum sağlamadı.
- His speech did not accord with his feelings.
Bizim anlaşma uyarınca o bana kişisel sorular sormaya son verdi.
- In accordance with our agreement, he stopped asking me personal questions.
Biz silah azaltma konusunda onlarla anlaşmak istiyoruz.
- We hope to come to an accord with them about arms reduction.
Onun konuşması duygularıyla uyum sağlamadı.
- His speech did not accord with his feelings.
Onlar savaşta ölenleri askeri geleneğe uygun olarak gömdüler.
- They buried those who had died in battle according to military tradition.
Faiz oranlarının ödünç alanların iş riskine uygun olarak tespit edildiğini biliyorum.
- I know that interest rates are fixed in accordance to the borrower's business risk.
The Geneva Accord of 1954 ended the French-Indochinese War.