Termometre otuz derece olduğunu söylüyor.
- The thermometer says it's thirty degrees.
Termometre 15 derecede durdu.
- The thermometer stood at 15 degrees.
Tom termometreyi ağzına koydu.
- Tom put the thermometer in his mouth.
Termometre sıfırın altında üç derece olarak okuyor.
- The thermometer reads three degrees below zero.