Onun ölümü büyük bir kayıptır.
- His death is a great loss.
Kim kayıp için sorumluluk alıyor?
- Who's taking responsibility for the loss?
Zarar üç milyon yene ulaştı.
- The loss reached three million yen.
Biz onu yıllarca zararına çalıştırdığımız için binayı satmak zorunda kaldık.
- We had to sell the building because for years we had operated it at a loss.
Sizi yaşatmak hiçbir şey kazandırmaz, kaybetmek ise hiçbir kayıp getirmez.
- To keep you is no benefit. To destroy you is no loss.
Annelerinin kaybolması onları çok üzdü.
- The loss of their mother grieved them very much.
Uzmanlar, Arctic'teki deniz buzunun kaybolmasından endişe ediyorlar.
- Experts are worried about the loss of sea ice in the Arctic.
The match ended in their first loss of the season.