an inlet on the coast; a small tidal pool or bay

listen to the pronunciation of an inlet on the coast; a small tidal pool or bay
Englisch - Türkisch

Definition von an inlet on the coast; a small tidal pool or bay im Englisch Türkisch wörterbuch

pill
hap

Tom her gün bir adet vitamin ve mineral hapı alır. - Tom takes a pill with vitamins and minerals every day.

Sürekli olarak doğum kontrol hapı alan insanların hamile kalmayacaklarını biliyor muydunuz? - Did you know that men who regularly take the birth control pill don't get pregnant?

pill
the pill doğum kontrol hapı
pill
doğum kontrol hapı

Mary doğum kontrol hapı aldı. - Mary took the morning after pill.

Düzenli olarak doğum kontrol hapı kullanan erkeklerin hamile kalmadıklarını biliyor muydun? - Did you know that men who regularly take birth control pills don't get pregnant?

pill
gıcık kimse
pill
kıl

Dan, Linda'yı yastık kılıfıyla boğdu. - Dan strangled Linda with a pillow case.

İslam'ın beş şartı; şehadet etmek, namaz kılmak, oruç tutmak, zekat vermek ve hacca gitmektir. - The five pillars of Islam are belief, worship, fasting, almsgiving, and pilgrimage.

pill
{i} makineli tüfek yuvası (kule)
pill
{f} aleyhte oy vermek
pill
{i} ilaç

Hasta ilaçları almasına rağmen kötü hissediyordu. - The patient felt the worse for having taken the pills.

İlaç aldığım için ağrı geçti. - The pain went away because I took the pills.

pill
kabulü güç iş
pill
{i} izmarit
pill
a bitter pill yenilir yutulur olmayan bir şey
pill
(isim) hap, ilaç, sıkıntı, sıkıcı tip, top [arg.], izmarit, makineli tüfek yuvası (kule)
pill
{i} top [arg.]
pill
{i} sıkıntı
pill
(Tıp) 1. Küçük yuvarlak ilaç, hap; 2.Gebeliği önleme amacıyla kadın tarafından ağızdan alınan ilaç, oral kontraseptif
pill
(Biyoloji) oral kontraseptif
pill
hazım ve tahammülü güç bir şey
Englisch - Englisch
pill
an inlet on the coast; a small tidal pool or bay
Favoriten