an inclosure; a boundary; a limit

listen to the pronunciation of an inclosure; a boundary; a limit
Englisch - Türkisch

Definition von an inclosure; a boundary; a limit im Englisch Türkisch wörterbuch

cancel
{f} iptal etmek

Tom pikniği iptal etmek zorunda kalabilir. - Tom may have to cancel the picnic.

İptal etmek istemeyiz. - We don't want to cancel.

cancel
feshetmek
cancel
iptal

Yağmur nedeniyle toplantı iptal edildi. - The meeting was canceled because of the rain.

Tom pikniği iptal etmek zorunda kalabilir. - Tom may have to cancel the picnic.

cancel
nötrleştirmek
cancel
geçersiz
cancel
(Kanun,Ticaret) terkin etmek
cancel
çizdirmek
cancel
iptal ettirmek

Rezervasyonumu iptal ettirmek istiyorum. - I'd like to cancel my reservation.

cancel
damgalamak pul
cancel
lağvetmek
cancel
(Bilgisayar) vazgeç iptal
cancel
üstünü çizmek
cancel
eşitlemek
cancel
{f} kaldırmak
cancel
(fiil) geçersiz kılmak, iptal etmek, etkisiz hale getirmek; feshetmek, hükümsüz kılmak; kaldırmak, silmek, boşa çıkarmak, damgalamak (pul), sadeleştirmek, kısaltmak
cancel
(Askeri) İPTAL: Topçu ve Deniz top ateşi desteğinde, iptal değimi, mühimmat miktarı veya tipi için olan bir emirden başka evvelki bir emirle bağlantılı olduğu zaman bu emri feshetmektedir
cancel
silme
cancel
bozma
cancel
{f} sadeleştirmek
cancel
(Mukavele) iptal etmek, vazgeçmek
Englisch - Englisch
cancel
an inclosure; a boundary; a limit
Favoriten