Kapıda bir vurma sesi duydum.
- I heard a knock at the door.
Bir vurma sesi duydun mu?
- Did you hear a knock?
Biz vurmak üzereydik.
- We were just about to knock.
İçeri girmeden önce kapıyı çalmalıydın.
- You should have knocked before you came in.
Tom'un odasına girmeden önce her zaman kapıyı çalmalısın.
- You should always knock before entering Tom's room.
Yerinde olsam çocuğumu bir süre için kendi başına dışarı gönderirdim. Bu noktada birkaç sert darbe ona iyi gelebilir.
- I'd send my kid out on his own for a while if I were you. A few hard knocks at this point might do him some good.
Fabrikanın kapanması, şehrin ekonomisine önemli ölçüde darbe etkisi yapacak.
- The closure of the factory will have significant knock-on effects for the town's economy.
Tom Mary'nin evde olmadığını farkeder etmez kapıyı çalmaktan vazgeçti.
- Tom stopped knocking on the door as soon as he realized Mary wasn't home.
Tom bile kapıyı çalmak için rahatını bozmadı.
- Tom didn't even bother knocking on the door.
Biz kapı çalmak üzereydik.
- We were just about to knock.
Tom Mary'nin evde olmadığını farkeder etmez kapıyı çalmaktan vazgeçti.
- Tom stopped knocking on the door as soon as he realized Mary wasn't home.
... the impact, but it's still good for government side, not ...
... Five years ago, few fully realized the impact of their ...