an extension of bulk, an increase, anger, a wave or rolling of the sea

Englisch - Türkisch

Definition von an extension of bulk, an increase, anger, a wave or rolling of the sea im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

swell

şişmek

swell

{i} şişkinlik

swell

{s} harika

swell

şişkinleşmek

swell

(Askeri) soluğan

swell

(Denizbilim) ölüdalga

swell

kalite

swell

şişirmek

swell

sesin yükselmesi

swell

{s} güzel

swell

{i} şiş

Şişmeyi engellemek için ayak bileğine bir buz torbası koymalısın. - You should put an ice pack on your ankle to keep the swelling down.

Diş ağrısı onun yüzünü şişirdi. - The toothache made his face swell up.

swell

{i} züppe

Sen züppe bir adamsın, Tom. - You're a swell guy, Tom.

swell

{s} şık (giyinim)

swell

{f} koltukları kabarmak

swell

{f} rüzgârla şişmek

swell

{i} kodaman

swell

artırmak çoğaltmak

swell

{f} dolmak

swell

{f} boşalmak (göztaşı vb.)

swell

crescendo ve takiben diminuendo yapmak

Englisch - Englisch

Definition von an extension of bulk, an increase, anger, a wave or rolling of the sea im Englisch Englisch wörterbuch

{n} swell

Silbentrennung

an ex·ten·sion of bulk, an increase, anger, a wave or roll·ing of the sea