Bu istisnai bir durumdur.
- This is an exceptional case.
Bu kuralın istisnaları yoktur.
- This rule has no exceptions.
Bazı özel durumlarımız olacak.
- We'll have some exceptions.
Tom hiç kimse için ayrım yapmaz.
- Tom doesn't make exceptions for anyone.
Genç adam kuralları biliyor ama yaşlı adam kural dışı durumları biliyor.
- The young man knows the rules, but the old man knows the exceptions.
Ücretsiz konuşma, istisnasız olarak herkes içindir.
- Free speech is for everybody, with no exceptions.
İstisnasız kural yoktur.
- There is no rule without exceptions.
... with one with exception actually um ...
... time without exception. And if your theory fails one time, it's wrong. In other words, ...