an event or occurrence

listen to the pronunciation of an event or occurrence
Englisch - Türkisch

Definition von an event or occurrence im Englisch Türkisch wörterbuch

incident
{i} hadise
incident
{i} olay

1990'lar çeşitli olayları gördü. - The 1990's saw various incidents.

O, olayı ayrıntılı olarak açıkladı. - He described the incident in detail.

incident
{i} olay, hadise, vaka
incident
{i} yük
incident
{i} perde [tiy.]
incident
{i} ayrıcalık
incident
(Bilgisayar) arıza
incident
(Askeri) ek durum
incident
tesadüf
incident
(Askeri) ani durum
incident
{s} to -e ait olan, -e özgü; ile beraber gelen
incident
bağlı

İki olay birbirine bağlı. - The two incidents are connected with each other.

incident
olması beklenen
incident
{i} özel durum
incident
{i} kaza

Kaza onun şöhretinde bir leke bıraktı. - The incident left a spot on his reputation.

Kaza onun şöhretine zarar verdi. - That incident harmed his reputation.

incident
(sıfat) ayrıcalık getiren, yükleyen
incident
düşen
incident
(Askeri) (EXERCISE) ANA DURUM, ANİ DURUM (TATBİKAT): Bir tatbikatı idare eden karargah tarafından tatbikat esnasında ilham edilen ve tatbikat yaptırılan kuvvetlere veya tesislerine müessir olup, ilgili komutan veya karargah tarafından tedbir alınmasını gerektirecek mahiyette olan bir olay. Bak. "exercise incident"
Englisch - Englisch
incident
an event or occurrence

    Silbentrennung

    an e·vent or oc·cur·rence

    Türkische aussprache

    ın ivent ır ıkırıns

    Aussprache

    /ən ēˈvent ər əˈkərəns/ /ən iːˈvɛnt ɜr əˈkɜrəns/
Favoriten