Ben kaderime boyun eğmek için zorlandım.
- I was forced to submit to my fate.
Ölüm herkesin kaderidir.
- Death is everyone's fate.
Hiç kimse kaderden daha bilgili olamaz.
- No one can be more wise than destiny.
Acı çekmek insanın kaderidir.
- It is man's destiny to suffer.
Sonunda iki aile kaderini kabul etti.
- In the end the two families accepted their fate.
Tutsakların kaderi görüşmenin sonucuna göre değişir.
- The fate of the hostages depends on the result of the negotiation.
Test pilotları sürekli ölüme meydan okuyor.
- Test pilots are constantly tempting fate.
Herkes aynı kaderi bekliyordu - ölüm.
- Everybody was waiting the same fate - death.