Sınırları kurmak şarttır.
- Setting limits is imperative.
Bu duruma başka bir çıkar yol bulmamız şart.
- It is imperative that we find another way out of this situation.
Pazar gününe kadar bitirmen zorunlu.
- It is imperative for you to finish by Sunday.
Dışarı çıkmak zorunlu.
- It's imperative to go out.
Visiting Berlin is an imperative.