an enthusiast; a zealot

listen to the pronunciation of an enthusiast; a zealot
Englisch - Türkisch

Definition von an enthusiast; a zealot im Englisch Türkisch wörterbuch

enthusiastic
{s} coşkulu

Onun konuşması coşkulu alkışlarla karşılandı. - His speech met with enthusiastic applause.

Tom coşkulu, değil mi? - Tom is enthusiastic, isn't he?

enthusiastic
{s} istekli

O duygularını sakladı ve istekliymiş gibi davrandı. - He hid his emotions and pretended to be enthusiastic.

Sen çok istekli görünmüyorsun. - You don't seem very enthusiastic.

enthusiastic
{s} ateşli
enthusiastic
meraklı
enthusiastic
hararetli
enthusiastic
şevkli
enthusiastic
coşkun
enthusiastic
{s} hevesli

Tom hevesli görünüyor. - Tom seems enthusiastic.

Tom Mary kadar hevesli görünmüyordu. - Tom didn't sound as enthusiastic as Mary.

enthusiastic
{s} can atan
Englisch - Englisch
enthusiastic
an enthusiast; a zealot
Favoriten