Ortak düşmanı yenmek için birlikte dövüşmek zorunda olduklarını biliyorlardı.
- They knew they must fight together to defeat the common enemy.
Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
- They began with a strong attack against the enemy.
Düşmanın kampına girmek tehlike doludur.
- Entering the foe's camp is full of danger.
Dost musun yoksa düşman mısın?
- Are you friend or foe?
a snaggy Oke, which he had torne / Out of his mothers bowelles, and it made / His mortall mace, wherewith his foemen he dismayde.
... on the internet right inside your eyepiece. Friendly forces, enemy forces, airplanes, ...