an electoral district, especially for a national legislature

listen to the pronunciation of an electoral district, especially for a national legislature
Englisch - Türkisch

Definition von an electoral district, especially for a national legislature im Englisch Türkisch wörterbuch

seat
oturtmak
seat
{i} koltuk

Sigara içenlerin arka koltuklarda oturmaları rica edilir. - Smokers are asked to occupy the rear seats.

Hangi koltukları istiyorsunuz? - Which seats do you like?

seat
(Otomotiv) oturma yüzeyi
seat
{f} oturağını tamir etmek
seat
{i} sandalye

On iki kişinin oturması için yeterince sandalye var mı? - Are there enough chairs to seat 12 people?

Benim sandalyemde oturuyorsun. - You're sitting in my seat.

seat
borsada üyelik hakkı
seat
oturma yeri
seat
iskemle
seat
kişilik oturma kapasitesi olmak
seat
yer

Beni yerime götürdüler. - I was ushered to my seat.

Oturduğun yerdeki boya hâlâ yaştır. - The paint on the seat on which you are sitting is still wet.

seat
merkez
seat
{f} oturma yerini onarmak
seat
oturacak yer temin etmek
seat
{i} pantolon kıçı
seat
konut
seat
{f} almak (salon)
seat
{f} kıçını tamir etmek (pantolon)
seat
meclis veya borsada üyelik hakkı
seat
{i} koltuk, mevki, makam, yer: He lost his seat in the
Englisch - Englisch
seat
an electoral district, especially for a national legislature

    Silbentrennung

    an e·lec·tor·al district, es·pe·cial·ly for a Na·tion·al leg·is·la·ture

    Aussprache

Favoriten