Mary'nin annesinin sürekli karışmasından Tom ve Mary'nin evliliğine büyük bir gerginlik konuldu.
- Great strain was put on Tom and Mary's marriage by the constant meddling of Mary's mother.
Tom son zamanlarda büyük bir baskı altında.
- Tom has been under a great deal of strain lately.
Halat baskı altında kırıldı.
- The rope broke under the strain.
O, bana yardım etme zahmetinde bulunmadı.
- He spared no pains to help me.
Emeksiz kazanç olmaz.
- No gains without pains.
O, işini özenle yaptı.
- He did his work painstakingly.
Mary kahveyi süzmek için kağıt filtre kullanır.
- Mary uses a paper filter to strain coffee.