an attendant; one who is present

listen to the pronunciation of an attendant; one who is present
Englisch - Türkisch

Definition von an attendant; one who is present im Englisch Türkisch wörterbuch

assistant
{i} muavin
assistant
asistan

O, asistanına oldukça fazla güvenir. - He trusts his assistant quite a lot.

Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı. - The chief engineer did research hand in hand with his assistant.

assistant
yardımcı

Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır. - She is an efficient and reliable assistant.

Yardımcısı ayakkabılarını parlattı. - His assistant polished his shoes.

assistant
yardımcı eleman
assistant
(sıfat) yardımcı
assistant
{i} tezgâhtar

Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük. - My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.

Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı. - Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.

Englisch - Englisch
assistant
an attendant; one who is present
Favoriten