O, asistanına oldukça fazla güvenir.
- He trusts his assistant quite a lot.
Başmühendis, asistanı ile el ele araştırma yaptı.
- The chief engineer did research hand in hand with his assistant.
Verimli ve güvenilir bir yardımcıdır.
- She is an efficient and reliable assistant.
Yardımcısı ayakkabılarını parlattı.
- His assistant polished his shoes.
Eşimin elleri tezgahtarınkinden biraz daha küçük.
- My wife's hands are slightly smaller than the shop assistant's.
Dan tezgahtarı kurtardı ve yangını söndürmeye çalıştı.
- Dan rescued the shop assistant and tried to put out the fire.