an assault or attack

listen to the pronunciation of an assault or attack
Englisch - Türkisch

Definition von an assault or attack im Englisch Türkisch wörterbuch

attempt
{f} girişimde bulunmak
attempt
kalkışmak
attempt
{i} girişim

Yeryüzüne ilk çıkışından beri, insan oğlu bilgi topladı ve faydalı fikirleri diğer insanlara bildirme girişiminde bulundu. - Since their first appearance on earth, men have gathered information and have attempted to pass useful ideas to other men.

Tom kayaya tırmanma girişiminde bulunuyor. - Tom is attempting to climb the rock.

attempt
teşebbüs

O, kendini öldürmeye teşebbüs etti. - She attempted to kill herself.

Ona teşebbüs edemeyecek kadar çok korkaktır. - He is too much of a coward to attempt it.

attempt
teşebbüste bulunmak
attempt
kıyam
attempt
girişmek

Dan soyguna girişmek istedi. - Dan wanted to attempt the robbery.

attempt
denemek
attempt
yeltenmek
attempt
{f} çalış

Onunla iletişim kurmaya çalışıyorlar. - They're attempting to contact her.

Tom Mary'yi onunla birlikte kiliseye gitmek için ikna etmeye çalıştı. - Tom attempted to persuade Mary to go to church with him.

attempt
çalışmak
attempt
deneme

Başyapıtlar yalnızca başarılı denemelerdir. - Masterpieces are only successful attempts.

Adamın sigarayı bırakmak için yaptığı üçüncü deneme başarısızlıkla son buldu. - The man's third attempt to stop smoking ended in failure.

attempt
(fiil) kalkışmak, yeltenmek, girişimde bulunmak, teşebbüs etmek, denemek
attempt
(Mukavele) teşebbüs, girişim; teşebbüs etmek, girişimde bulunmak
attempt
(Askeri) TEŞEBBÜS ETMEK; GİRİŞİM
attempt
(isim) kalkışma, yeltenme, girişim, teşebbüs
Englisch - Englisch
attempt
an assault or attack

    Silbentrennung

    an as·sault or at·tack

    Türkische aussprache

    ın ısôlt ır ıtäk

    Aussprache

    /ən əˈsôlt ər əˈtak/ /ən əˈsɔːlt ɜr əˈtæk/
Favoriten