an argument showing what we could believe but don't

listen to the pronunciation of an argument showing what we could believe but don't
Englisch - Türkisch

Definition von an argument showing what we could believe but don't im Englisch Türkisch wörterbuch

valid
{s} geçerli

Önermenin geçerli olup olmadığı üzerinde düşünmelisin. - You ought to think over whether the premise is valid or not.

Bu geçerli bir bakış açısıdır. - This is a valid point of view.

valid
doğru

Lütfen bu bileti doğrula. - Please validate this ticket.

Bu otopark biletini doğrulayabilir misin? - Can you validate this parking ticket?

valid
{s} geçerli: valid passport geçerli pasaport
valid
sahih
valid
muteber olmak
valid
varid
valid
geçerliliği

İddianızın geçerliliğini ispat edebilir misiniz? - Can you prove the validity of your assertion?

Sizin iddianızın hiçbir geçerliliği yoktur. - Your argument has no validity.

valid
sağlam temele oturtulmuş
valid
yasal

Şikayetimin yasal olduğunu düşünüyorum. - I think my complaint is valid.

valid
muteber
valid
mantıklı

Kusura bakmayın ama, onların her ikisinin mantıklı amaçları var. - With all due respect, I think they both had valid points.

valid
kanunî
valid
makul
valid
{s} sağlam
valid
{s} yürürlükte
valid
validlymuteber olarak
valid
(sıfat) geçerli, geçer, yürürlükte, sağlam, mantıklı, yerinde, yasal
valid
kanuni
Englisch - Englisch
valid
an argument showing what we could believe but don't

    Silbentrennung

    an ar·gu·ment show·ing what we could be·lieve but don't

    Türkische aussprache

    ın ärgyımınt şōîng hwʌt wi kûd bîliv bʌt dōnt

    Aussprache

    /ən ˈärgyəmənt ˈsʜōəɴɢ ˈhwət ˈwē ˈko͝od bəˈlēv ˈbət ˈdōnt/ /ən ˈɑːrɡjəmənt ˈʃoʊɪŋ ˈhwʌt ˈwiː ˈkʊd bɪˈliːv ˈbʌt ˈdoʊnt/
Favoriten