an area with a great deal of reflective surfaces

listen to the pronunciation of an area with a great deal of reflective surfaces
Englisch - Türkisch

Definition von an area with a great deal of reflective surfaces im Englisch Türkisch wörterbuch

live
yaşamak

Yaşamak için yemelisin.Yemek için yaşamamalısın. - You must eat to live. You must not live to eat.

Tom şehirde yaşamak için yeterli para kazanıyor mu? - Does Tom earn enough money to live in the city?

live
live and learn yaşadıkça ögrenmek
live
{s} güncel
live
{f} on ile geçinmek
live
(Televizyon) canlı yayın

Sarhoş bir TV sunucusu, canlı yayın esnasında istifra etti. - A drunk TV presenter vomited during a live broadcast.

Futbol maçı öğleden sonra saat beş'te canlı yayınlanacak. - The soccer game will be transmitted live at five p.m.

live
akımlı
live
cereyanlı (tel/ray vb)
live
radyo

Dan radyoda canlı çaldı. - Dan played live on the radio.

live
gereksinimlerini karşılamak
live
çıngıyla yüklü
live
cereyanlı
live
canlı (yayın)
live
diri
live
(yayın) naklen
live
canlı

Benimle Lady Gaga'nın bir canlı konserini seyretmeye gitmek isteyen biri varmı? - Is there anybody who would like to go see a live concert of Lady Gaga with me?

Büyükbabam 90 yaşında ve çok canlı. - My grandfather is 90 years old and very lively.

live
ömür sürmek
live
hayatta olmak
live
eğleşmek
live
{s} patlamamış (bomba)
Englisch - Englisch
live
an area with a great deal of reflective surfaces

    Silbentrennung

    an ar·e·a with a great deal of re·flec·tive surfaces

    Türkische aussprache

    ın eriı wîdh ı greyt dil ıv rîflektîv sırfısız

    Aussprache

    /ən ˈerēə wəᴛʜ ə ˈgrāt ˈdēl əv rəˈflektəv ˈsərfəsəz/ /ən ˈɛriːə wɪð ə ˈɡreɪt ˈdiːl əv rɪˈflɛktɪv ˈsɜrfəsəz/
Favoriten