Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

an annoying person or thing

listen to the pronunciation of an annoying person or thing
Englisch - Türkisch

Definition von an annoying person or thing im Englisch Türkisch wörterbuch

pain
{i} sancı

Eğer doğum sancıları insanların dediği kadar acı verseydi, herkesin sadece bir çocuğu olurdu. - If labor pains would hurt so much as people say, everyone would only have one child!

Çıplak gözle zor görülebilecek bir tahta kıymığı, Tom'un parmağında çok sancılı bir enfeksiyona neden oldu. - A splinter of wood, barely visible to the naked eye, caused a very painful infection in one of Tom's fingers.

pain
ıstırap
pain
{i} acı

Karnında herhangi bir acı hissediyor musun? - Do you feel any pain in your stomach?

Onun yüzü acıdan şekil değiştirmişti. - His face is distorted by pain.

pain
ağrı

Sırtımda kötü bir ağrım var. - I have a bad pain in my back.

Tom artık ağrıya tahammül edemediği zaman, hastaneye gitti. - When Tom couldn't bear the pain any longer, he went to the hospital.

pain
{i} ceza

Cézanne doğanın yeni bir biçimde nasıl resmedileceğini biliyordu. - Cézanne knew how to paint nature in a new way.

pain
veca
pain
batar
pain
{i} emek

Emeksiz kazanç olmaz. - No gains without pains.

pain
i ağrı
pain
kalbini kırmak
pain
kırmak
pain
sel
pain
incitmek
pain
karamsar
pain
{i} dert, keder
pain
sıkıntı/acı
Englisch - Englisch
pain
An annoying person
pimple
an annoying person
trial
an annoying person or thing

    Silbentrennung

    an an·noy·ing per·son or thing

    Türkische aussprache

    ın ınoyîng pırsın ır thîng

    Aussprache

    /ən əˈnoiəɴɢ ˈpərsən ər ˈᴛʜəɴɢ/ /ən əˈnɔɪɪŋ ˈpɜrsən ɜr ˈθɪŋ/
Favoriten