Bir evcil hayvan olarak o bir papağan besler.
- She keeps a parrot as a pet.
İngiliz halkı genel olarak evcil hayvanlarına son derece düşkündür.
- The British people in general are extremely fond of their pets.
Tom öğretmenin gözdesi.
- Tom is the teacher's pet.
O, bir öğretmenin gözdesi.
- She is a teacher's pet.
Ben çocukken, komşuları korkutmak için bir evcil kahverengi ayım olsun istedim.
- When I was little, I wanted to have a pet brown bear to scare my neighbors.
Koko'ya yeni bir evcil hayvan vermek istediler.
- They wanted to give Koko a new pet.
Tom köpeğini okşamak için eğildi.
- Tom bent down to pet his dog.
Senin köpeklerini okşamam.
- I don't pet your dogs.
Sen öğretmenin sevgilisisin.
- You're the teacher's pet.