Eğlence parkında kendi kendine ağlayan bir erkek çocuk buldu, ve onunla kibarca konuştu. Hey, evlat, Sorun nedir? Kayboldun mu? Seni kayıp çocuklar bölümüne götürmemi ister misin?
- In the amusement park Mary found a boy on his own weeping, and spoke to him gently. Hey, sonny, what is it? Are you lost? Would you like me to take you to the Lost Children Department?
Dün eğlence parkında öğretmenime rastladım.
- Yesterday, I ran into my teacher at the amusement park.
Şehir geçen yıl inşa edilen lunapark sayesinde ünlü oldu.
- The city became popular thanks to the amusement park constructed last year.
En son ne zaman bir lunaparka gittin?
- When was the last time you went to an amusement park?