Derhal bir ambulans geldi.
- An ambulance arrived immediately.
Bir ambulansa ihtiyacın var mı?
- Do you need an ambulance?
Bir cankurtarana ihtiyacın var.
- You need an ambulance.
Cankurtaranlar kırmızı ışıklarda durmak zorunda değiller ama genellikle yavaşlarlar.
- Ambulances don't have to stop at red lights, but they usually slow down.
Ambülansla hemen yakındaki hastaneye kaldırıldı.
- He was rushed by ambulance to the nearby hospital.
Oraya otobüsle gitmek ne kadar sürer?
- How long would it take to get there by bus?
Taksiye binmek yerine otobüsle gitmek daha ekonomik.
- It's more economical to go by bus instead of taking a taxi.
Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.
- The bus will arrive at the station in fifteen minutes.
Evim otobüs durağına yakın.
- My house is close to a bus stop.
Bana otobüs durağına giden yolu gösterir misiniz?
- Could you show me the way to the bus stop?
O yolculuk için hazırlanmakla meşgul.
- She is busy preparing for the trip.
So they had to take me from there in an ambulance. . . . I remember my dad and uncle used to call them meat wagons.
... pretending he's an ambulance. ...