an algorithm for sorting a list of items into a particular order

listen to the pronunciation of an algorithm for sorting a list of items into a particular order
Englisch - Türkisch

Definition von an algorithm for sorting a list of items into a particular order im Englisch Türkisch wörterbuch

sort
{f} sınıflandırmak
sort
{i} tür

Biz ne tür bir tehlikedeyiz? - What sort of danger are we in?

O tür şeyi ne tip insan yapardı? - What sort of person would do that kind of thing?

sort
{i} çeşit

Tom her çeşit şeyi oldukça iyi yapabilir. - Tom can do all sorts of things quite well.

Bugün ne çeşit televizyon programları var? - What sort of television programs are on today?

sort
{i} punto
sort
{f} ayıklamak

Onun kağıtlarını ayıklamak için birkaç gün harcadım. - I spent several days sorting through her papers.

sort
takım
sort
kabil
sort
tasnif etme

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

Son olarak bunu tasnif etmeni istiyorum. - I want to sort this out once and for all.

sort
(Bilgisayar) sıralar
sort
türlerine göre ayırmak
sort
{f} tasnif etmek

Bütün bagajımızı tasnif etmek uzun bir süre aldı. - It took quite a while to sort out all our luggage.

sort
sırala(mak)
sort
{f} halletmek
sort
keyifsiz
sort
türleri
sort
{i} çeşit, tür, nevi
sort
{f} çözümlemek
sort
sort sınıfla
sort
{f} sırala

Ben onun tamamına sıralanmış olarak sahibim. - I've got it all sorted.

İsimler alfabetik olarak sıralanır. - The names are sorted alphabetically.

Englisch - Englisch
sort
an algorithm for sorting a list of items into a particular order

    Silbentrennung

    an al·go·rithm for sorting a list of items in·to a par·ti·cu·lar or·der

    Türkische aussprache

    ın älgırîdhım fôr sôrtîng ı lîst ıv aytımz întı ı pırtîkyılır ôrdır

    Aussprache

    /ən ˈalgərˌəᴛʜəm ˈfôr ˈsôrtəɴɢ ə ˈləst əv ˈītəmz əntə ə pərˈtəkyələr ˈôrdər/ /ən ˈælɡɜrˌɪðəm ˈfɔːr ˈsɔːrtɪŋ ə ˈlɪst əv ˈaɪtəmz ɪntə ə pɜrˈtɪkjəlɜr ˈɔːrdɜr/
Favoriten