an agreement, bargain, deed

listen to the pronunciation of an agreement, bargain, deed
Englisch - Türkisch

Definition von an agreement, bargain, deed im Englisch Türkisch wörterbuch

contract
{f} kasılmak
contract
{i} sözleşme

Bir sözleşmede belirsizliklere izin verilmez. - No ambiguities are allowed in a contract.

Sözleşme çantada, öyleyse kutlamak için dışarı çıkalım. - The contract is in the bag, so let's go out and celebrate.

contract
küçülmek
contract
{i} sözleşme metni, mukavelename
contract
daraltma
contract
bağıt
contract
şartname
contract
bağıtlaşmak
contract
muahede
contract
sözleşme metni
contract
kontrat

Onun süresi belirsiz bir kontratı var. - She has an indefinite contract.

Bir kontrat yapmamız gerekiyor. - We need to have a contract.

contract
büzmek
contract
kısaltmak
contract
{f} buzul
contract
küçültmek
contract
anlaşmalı
contract
(Tıp) a) Birbirine doğur çekmek, kısaltmak, boyutlarını küçültmek, b) Bulaşma veya enfeksiyon yoluyla ele geçirmek
contract
(Askeri) SÖZLEŞME, MUKAVELE, KONTRAT
contract
{f} daraltmak
contract
mukavelecontract bridge briç oyunu
Englisch - Englisch
{n} contract