Bir sonraki adım barış anlaşmasının koşullarını görüşmekti.
- The next step was to negotiate terms of a peace treaty.
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two wicked stepsisters.
Cinderella'nın iki aşağılık üvey kız kardeşi vardı.
- Cinderella had two evil stepsisters.
Ona yetişmek için adımlarımı hızlandırdım.
- I quickened my steps to catch up with her.
Tom adımlarını yeniden izledi.
- Tom retraced his steps.
Niyetim ayağına basmak değildi.
- I didn't mean to step on your foot.
Tom'un amacı Mary'nin ayağına basmak değildi.
- Tom didn't mean to step on Mary's foot.
Tom ileriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step forward.
Tom geriye doğru bir adım attı.
- Tom took a step backward.