Trene yetişmek için bol miktarda zamanın var.
- You have plenty of time to catch the train.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Kalan pek çok şey var.
- There's plenty of stuff left.
Yeni bir baba olarak, ben ilk çocuğuma pek çok kitap verdim.
- As a new father, I gave my first child plenty of books.
Bu yıl bol yağmur vardı.
- We have had plenty of rain this year.
Askerlerin bol miktarda silahları vardı.
- The troops had plenty of arms.
Bu daktilo oldukça sık kullanılmıştır.
- This typewriter has seen plenty of use.
Bunlardan çok daha fazlası vardır.
- There are plenty more of those.
Tüm soruları cevaplamak için çok fazla zamanınız olduğu için gergin olmayın.
- Don't get so nervous there is a plenty of time to answer all the questions.