an action or act; something that is done

listen to the pronunciation of an action or act; something that is done
Englisch - Türkisch

Definition von an action or act; something that is done im Englisch Türkisch wörterbuch

deed
{i} eylem

Sözler her zaman eylemlerden daha cesurdur. - Words are always bolder than deeds.

Kim saygı ve hayranlık hissi duymadan cesur insanların kahramanca eylemlerini okuyabilir? - Who can read the heroic deeds of brave men without a feeling of respect and admiration?

deed
sene
deed
(isim) iş, eylem, fiil; kahramanlık, cesaretli davranış; başarı; belge, tapu
deed
ağır
deed
edim
deed
{f} senetle devret
deed
tapu senedi
deed

O her gün bir sevap işler. - He does one good deed every day.

Umutsuz ihtiyaçlar umutsuz işlere yol açar. - Desperate needs lead to desperate deeds.

deed
hareket

Onun cesur hareketi ona saygı kazandırdı. - His brave deed earned him respect.

deed
davranış

Kötü düşünceler kötü davranışlara yol açar. - Bad thoughts lead to bad deeds.

deed
{i} cesaretli davranış
deed
hakikatte title deed tapu senedi
deed
{f} to -e senetle devretmek
deed
hüccet
deed
{i} kahramanlık
deed
witness a deed tanık olarak senede imza koymak
deed
{i} eylem, iş, fiil
deed
in deed aslında
deed
(fiil) senetle devretmek
Englisch - Englisch
deed
an action or act; something that is done
Favoriten